Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31282 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25251 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2014NUMARASI : 2014/622-2014/629 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvurularında, ikametgahları olan Serik İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkiye itiraz ettikleri, mahkemece borçluların adreslerinin Serik olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İİK. nun 50/1.maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK. nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK. nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir.) (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK. nun 50/1.maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Öte yandan, HMK. nun 19/2 maddesine göre yetki itirazında bulunanın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda takip dayanağı bononun ödeme ve tanzim yerinin G./Antalya olduğu, borçlu E.. Ç..’e ödeme emrinin de aynı yerde tebliğ edildiği, diğer borçlu M.. T..’ın ise S.adresine çıkarılan tebligatın bila tebliğ döndüğü görülmüştür. Buna göre borçluların yerleşim yerlerinin S. olduğu hususu itiraz tarihi itibariyle kesinleşmiş değildir. Bu durumda, borçluların yetkili olduğunu bildirdikleri Serik İcra Dairesi yetkisiz olmakla, yetkili yeri doğru göstermediklerinden mahkemece, HMK. nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.