MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/07/2008NUMARASI: 2007/571-2008/895Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Çeke dayalı kambiyo takibinde borçlu itiraz dilekçelerinde: (takibe konan senetteki senedi tahrif eden ve ödeme para cinsini değiştirerek YTL'yi EURO olarak düzelten imza sahtedir. Bu imzalar müvekkilime ait değildir.) ve (Bu çek YTL cinsinden mevcut hesapta verilmiş çek koçanıdır... Alacaklı sahte imza ile bunu EURO olarak tahrif etmiş ve bankaya ibraz etmiştir.) ifadeleriyle keşideci imzasına değil, düzeltme (paraf) imzalarına itiraz etmiştir. Nitekim borçlu asıl 06.02.2008 tarihli duruşmada alınan beyanında çekteki parafın kendisine ait olmadığını beyan etmiş, aynı tarihli duruşmada borçlu vekili de açıkça: (çekteki imza müvekkilime aittir, bizim iddiamız teminat olarak verilen çekte tahrifat yapılmıştır, paraflar müvekkline ait değil, ayrıca Türk Lirası Euro yapılmıştır.) demiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi de bu yönde paraf imzalarına yönelik olup, çekin rakamla ve yazıyla değer gösteren biçimlerindeki değişikliklerle ilgili atılı bulunan imzaların borçlunun eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Böylece borçlunun çekin Euro değil YTL cinsinden düzenlendiği iddiası ispatlanmış, ancak borçlu senedi 28.000 YTL olarak düzenlendiğini, imzaladığını kabul ettiğinden mahkemece 28.000 YTL'ye ilişkin kısımla ilgili takibin devamına bunu aşan kısım için takibin iptaline karar verilmesi gerekirken takibin tümü ile durdurulması isabetsizdir.2- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Borçlunun itirazı, takip konusu çekin para biriminde tahrifat yapıldığına ilişkin olup, bu itiraz borca ilişkin olduğundan Mahkemenin İİK. 169/a-6 maddesine göre itirazın esasa ilişkin nedenlerle kabulü ile kötüniyet veya ağır kusur şartları gerçekleşmiş olduğundan borçlu lehine iptal edilen kısım için tazminata hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklı ve borçlu vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına 2 nolu bentte yazılı nedenle de borçlu yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.