Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31232 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19747 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/434-2014/443 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İhale alıcısı şikayetçinin, ihale neticesinde satın aldığı taşınamzın KDV oranına yönelik şikayetinin, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.06.2012 tarih 2012/247 E., 2012/454 K. sayılı kararı ile yargı yolu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 16.10.2012 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine şikayetçinin Vergi Mahkemesi'ne yaptığı başvuru sonunda Kayseri Vergi Mahkemesi'nin 31.03.2014 tarih 2012/ 1398 E., 2014/ 443 K. sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bu şekilde adli yargı ve idari yargı arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, vergi mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra şikayetçinin Kayseri 2. İcra Huk Mahkeemsinin 2012/ 247 E., 2012/ 454 K. sayılı dosyasına yaptığı başvuru ile talebini yinelediği, icra mahkemesince 2014/ 434 E. sırasına kaydı yapılan başvurunun esası incelenerek şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. 2247 sayılı uyuşmazlık mahkemesinin kuruluş ve işleyişi hakkında kanunun 'Olumsuz Görev Uyuşmazlığı' başlıklı 14. maddesine göre; “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir.” Aynı yasanın 15. maddesinde ise; “ Olumsuz görev uyuşmazlıklarında dava dosyaları, son görevsizlik kararını veren yargı merciince, bu kararın kesinleşmesinden sonra, ceza davalarında doğrudan doğruya diğer davalarda ise taraflardan birinin istemi üzerine, ilk görevsizlik kararını veren yargı merciine ait dava dosyası da temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir ve görevli yargı merciinin belirlenmesi istenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer yandan Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmezler ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürülüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri koşuluyla birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda aynı şikayet konusu ile ilgili Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.06.2012 tarih 2012/247 E., 2012/454 K. sayılı kararı ile verilen, şikayet dilekçesinin reddine dair karar kesin hüküm niteliğindedir. Bu durumda icra mahkemesince başvurunun esasının incelenebilmesi ancak, 2247 sayılı Kanun'un 15. maddesi gereği, son görevsizlik kararını veren Vergi Mahkemesince, taraflardan birinin istemi üzerine dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi sonunda Uyuşmazlık mahkemesince icra mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması ile mümkündür. O halde; mahkemece, şikayetçinin başvurusunun kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken şikayetin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.