MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/07/2014NUMARASI : 2014/596-2014/540 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takipte şikayetçi 3. kişi, İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetçi şirketin yetkili temsilcisinin bulunmamasından sonra görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişi olup olmadığı araştırılmadan iş yerinde daimi çalışana şeklinde yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, şikayetçi şirkete yapılan haciz ihbarnamesi tebligatlarının incelenmesinde, yetkilisi dışarıda olduğundan daimi çalışan A. G.'ye tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi uyarınca tebligatların hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine tebliğ edildiğinden, tebligatların usule uygun olduğu görülmektedir. O halde mahkemece, şikayetçinin usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.