Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3116 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17368 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Kınık İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 12/04/2011NUMARASI: 2011/13-2011/19Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu, takip dayanağı olan Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/01/2011 tarih, 2010/108 Esas, 2011/25 Karar sayılı el atmanın önlenmesi kararının kesinleşmediğini, kararın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiş, mahkemece, borçlunun mülkiyet iddiasında bulunduğu ve taşınmazın aynını da kapsar uyuşmazlık olduğu gerekçesiyle şikayetinin kabulü ile takibinin iptaline karar verilmiştir.H.U.M.K.’nun 443/4.maddesi gereğince taşınmaza ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Buna karşılık, taşınmazın aynına ilişkin olmayan (taşınmaz üzerindeki kişisel “şahsi” haklara yönelik) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sahife 2212).Somut, olayda takip konusu ilamın incelenmesinde, fuzuli işgal nedenine dayalı olarak borçlunun taşınmaza el atmasının önlenmesine, tahliyeye hükmedilmesinin talep edildiği ve mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez (Prof. Dr. Baki Kuru, a.g.e., sahife 2187). O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsiz olduğundan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.