Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25378 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bucak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2014NUMARASI : 2013/156-2014/51 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 23.9.2013 tarihinde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce T.C. Ziraat Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş 04.04.2007 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. O halde mahkemece; T.C. Ziraat Bankası A.Ş. lehine verilen ipoteğin tapudan mahiyeti belirlenip zorunlu ipotek olup olmadığı tespit edilmeli, zorunlu ipotek olmadığı belirlendiği takdirde bu kez haciz tarihinden önce ipotek konusu borcun ödenmiş olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceğinin anlaşılması halinde, öncelikle mahallinde keşif yapılarak bilirkişi aracılığı ile meskenin değeri tespit edilip, İİK'nun 82/3. maddesi gereğince borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar belirlendikten sonra bu miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip evi alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına, şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.