MAHKEMESİ : Söğüt İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2014/26-2014/24 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 6 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlular icra mahkemesine başvurularında, takibe konu senedi köy muhtarlığı adına imzaladıklarını ve şahsi sorumlulukları olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemişler, mahkemece istemin kabulü ile takibin husumet yokluğundan iptaline karar verilmiştir. Somut olayda takibe konu bonolarda, keşidecinin imzasının olduğu yerde Yakacık Köyü Muhtarlığı'nın mührü bulunmaktadır. Köy tüzel kişiliğini temsil eden muhtar H.. Y.., senetleri tanzim ederken köy muhtarlığının mührü ile mühürledikten sonra üzerini iki kez imzalamış olup, adı geçen tarafından mührün dışında tamamen açığa atılmış bir imza bulunmadığından bu senetlerin borçlu H.. Y.. tarafından köy tüzel kişiliği adına düzenlendiği anlaşılmaktadır. Diğer borçlu H.. K..'un ise mühür dışında iki adet imzasının olduğu görülmekte olup, adı geçenin köy muhtarı olmadığı gibi, köy tüzel kişiliğini temsil yetkisi de bulunmadığından bonoları avalist olarak imzaladığının ve dolayısıyla senetlerden şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına ve HGK'.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararına göre, tüzel kişilerin kaşesi (olayımızda mührün) üzerine atılan imzalar tek imzanın sonuçlarını doğurur. Tamamen açığa atılan imza ise aval olarak değerlendirilir. O halde, mahkemece takibe konu bonolarda borçlu H.. K..'un avalist olması nedeni ile adı geçen borçlu yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile takibin iki borçlu açısından da iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.