Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3102 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29011 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/11/2011NUMARASI: 2010/2410-2011/1505Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.06.2012 tarih, 3010/20778 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu taşınmazının haczedilmesi üzerine icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kararın temyizi üzerine, Dairemizce temyiz itirazları reddedilmiş ve karar onanmıştır.İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlunun, İstanbul İli Beylikdüzü İlçesi Kavaklı Köyü'nde 863 numaralı parselde kayıtlı bulunan taşınmazına haciz konulduğu, 17.12.2010 tarihinde şikayete konu taşınmazın kıymet takdirinin yapılmış olduğu ve taşınmazın tamamının borçlu adına kayıtlı olduğu görülmüştür. İcra mahkemesince yapılan keşif sonrasında alınan 22.7.2011 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın arsası dahil değerinin 125.000,00 TL olduğu, söz konusu dairenin ancak davacıyı barındırabilecek bir daire olduğu ve bu durumu ile davacının iktisadi ve sosyal konumu göz önüne alındığında haline münasip olduğu, vasat bir muhitte satın alıp oturabileceği daire fiyatının 125.000,00 TL'den aşağı olmayacağı belirtilmiştir. Takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın bir yerde meskeninin bulunması zorunlu değildir. Mahkemece borçlunun yalnız yaşadığı da gözetilerek İstanbul'un daha mütevazi semtlerinden sosyal ve ekonomik durumuna uygun bir ev değerinin tespit edilmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme talebinin kısmen kabulü ile Dairemizin 18.6.2012 tarih ve 2012/3010 E, 2012/20778 K.sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.