MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2014NUMARASI : 2014/984-2014/943 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu E. Makine San Ve Tic AŞ 'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu E. Makine San Ve Tic AŞ'nin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Borçlu C.. G..'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu C.. G..'in İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dayanağı bonolarda şirket kaşesi üzerinde herhangi bir imza bulunmadığı ve geçerli bir borç ilişkisi olmadığından kendisinin de aval veren olarak sorumluluğu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, borçlunun bu istemi ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı bonoların tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 692/6. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. Mülga 6762 sayılı TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 589. maddesi gereğince şirketi münferiden temsile yetkili kişinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar ve yine aynı Kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bonoların ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir. Senedin keşideci bölümünde borçlu şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzanın bulunması halinde, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın ise imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, çekin ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı). Somut olayda, takip dayanağı 17.09.2013 tanzim, 25.01.2014 vade tarihli 9.000TL bedelli ve 17.09.2013 tanzim, 22.02.2014 vade tarihli 10.000TL bedelli bonolarda keşideci olarak E. Makine San. Ve Tic AŞ 'nin yer aldığı ve açığa atılmış bir adet imzanın şirket temsilcisi olarak C.. G.. tarafından şirketi borçlandırma iradesi ile imzalandığının kabulü gerekir. O halde takip dayanağı 17.09.2013 tanzim, 25.01.2014 vade tarihli 9.000TL bedelli ve 17.09.2013 tanzim, 22.02.2014 vade tarihli 10.000TL bedelli bonolar nedeniyle borçlu C.. G.. sorumlu olmadığından, mahkemece, adı geçen borçlunun, anılan bonolara yönelik borca itirazının kabulü yerine bu konudaki isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu C.. G..'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.