MAHKEMESİ : Elazığ 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2013/395-2014/224 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortakların ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı) 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 625. ve 637.maddeleri gereği kendisine yönetim hakkı tanınan ortağın ortaklığı ve diğer ortakları temsil yetkisi vardır. Temsil yetkisi zımmen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620.maddesine göre adi ortaklığın hükmü şahsiyeti bulunmad??ğından taraf ehliyeti yoktur. Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki takibin veya davanın bütün ortaklara açılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında İİK. nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Şikayete konu takipte, borçlu olarak S.. A..- G. İ. iş ortaklığının gösterildiği ve ödeme emrinin de adi ortaklık adına çıkarıldığı görülmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkarılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır. O halde mahkemece bu husus re’sen gözetilerek S.. A..- G. İnallı iş ortaklığı hakkındaki takibin iptali yerine, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.