Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30748 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23878 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2014NUMARASI : 2013/1397-2014/472 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından, Bakırköy 3. Aile Mahkemesi’nin 2013/620 Esas numaralı dosyasından boşanma davasının yargılaması sürerken 23.07.2013 tarihinde verilen tedbir nafakasına ilişkin ara kararı dayanak yapılarak borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve duran takibin devamını sağlamak için alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesi başvurduğu; mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemizce, nafakaya hükmedilmesinden sonra, ancak ödeme emri tebliğinden önce yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsubu gerektiği benimsenmiş olup yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabulü gerekir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Somut olayda, borçlu, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocukların eğitim öğretim giderleri için eğitim kurumuna babası M. İpal tarafından yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunmuştur. Sunulan ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama içermediği tespit edilmiştir. Mahkemece ara kararı ile tespit edilen nafakasının alacaklısı, aynı zamanda lehine tedbir nafakasına da karar verilen ve velayet hakkı kendisine verilen eş olup, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünün 4/c bendinde itirazın kaldırılması istemine konu Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12580 Esas sayılı dosyasındaki birikmiş nafakanın borçlu tarafından alacaklıya ödenmek sureti ile kapatılacağı, “b” bendinde de müşterek çocukların eğitim giderlerinin borçlu tarafından karşılanacağı kararlaştırıldığına göre, alacaklıya ödenmesi gereken tedbir nafakasının, borçlu tarafından alacaklının muvafakati olmadan eğitim kurumuna ödenmesi yasaya uygun bir itfa olarak kabul edilemez. Bakırköy 3. Aile Mahkemesi’nin 23.07.2013 tarihli ara kararında; davacı eş yararına aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuklar M. ve M. K. yararına da ayrı ayrı 500’er TL’den toplam aylık 2.000,00 tedbir nafakasının borçludan tahsiline karar verilmiştir. 23.09.2013 olan takip tarihi itibarı ile toplam nafaka borcu 6.000,00 TL’dır. Yapılan ödeme ise toplam borcun altı katı tutarında 36.000,00 TL olup, bu durum dahi yapılan ödemelerin ahlaki ödeme olduğunu göstermektedir. Bu durumda, yukarıdaki kıstaslara uygun düşmeyen bu ödemelerin “ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğu” kabul edilmeli ve nafaka borcundan düşülemeyeceği sonucuna varılmalıdır. O halde mahkemece, 07.03.2014 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde yer alan 1-(II) maddesinde belirtilen görüş doğrultusunda 6.000,00 TL asıl alacak ve bunun faizi yönünden itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi ve istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.