Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30718 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24591 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2012/975-2014/387 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra kefili olarak adına örnek 4-5 icra emri çıkartılan şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takip sırasında hakkında borçlandırıcı işlem yapılmadığını, icra kefaletine dair herhangi bir beyanının olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlunun icra kefaletine ilişkin tutanak aslı dosyada olmasa da tutanak mümzilerinin beyanları dikkate alınarak istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2012/14898 esas sayılı dosyasında asıl borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, şikayete konu 18.08.2008 tarihli icra kefaletini de içeren haciz zaptına ilişkin evrak aslının dosyada bulunmadığı, 04.09.2013 tarihinde, tutanak aslının dosyada içerisinde ve icra dairesinde tüm aramalara rağmen bulunamadığına dair zabıt tutanağının düzenlendiği, aynı tarihte düzenlenen diğer zabıt tutanağında da alacaklı tarafından sunulan fotokopi belge incelenerek tutanak aslı olmadığı halde yazı ve imzaların tutanakta adı geçen memura ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya icra emri çıkartılabilmesi için kefaleti içeren tutanak aslının ya da aslı esas alınarak hazırlanan onaylı suretinin icra dosyasında bulunması zorunludur. Her ne kadar dosyada şikayete konu tutanağa ilişkin fotokopi belge olsa da tutanağın gerçekte var olup olmadığı ve içeriğindeki hususlar yargılama ister. Söz konusu şikayet ise kamu düzeninden olduğundan süresiz olarak ileri sürülebilir. O halde mahkemece, şikayetçi icra kefili hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, aslı dosyada bulunmayan icra kefaletine ilişkin evrakın fotokopisi esas alınmak sureti ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.