Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30636 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24614 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/246-2014/348 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı M.. S.. tarafından borçlu C.. Y.. aleyhine yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, ipotekli taşınmazın 07.04.2014 tarihinde yapılan ihalede, taşınmaz üzerinde başka takip dosyaları nedeniyle haczi bulunan şikayetçi haciz alacaklısı T.. E..'ye 485.350,00 TL bedelle satıldığı, icra müdürlüğünce ihale alıcısına ihale bedelini yatırması için süre verildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda, henüz sıra cetveli yapılmadığı halde ihale bedelinin yatırılması için süre verilmesine dair icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece; 'taşınmaz üzerinde davacının alacağından önce gelen ipotek ve bir çok haciz bulunduğu, dolayısıyla icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu' gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 140. maddesine göre; “satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.İhale konusu taşınmaz veya taşınır üzerine haciz koyduran ya da ipotek hakkı bulunan alacaklı, sözkonusu taşınmaz veya taşınırı ihale ile satın alıp, kendisinden önce başka alacaklı bulunmaması halinde alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabilir, satış bedelini alacağına mahsup edebilir. İhale konusu taşınmaz veya taşınır üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden ya da ipotekten başka haciz bulunması halinde de, yukarıda belirtilen İİK'nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılması gerekecektir. Alacaklıların ne miktar hak sahibi olacakları, yapılacak sıra cetvelinin kesinleşmesi ile belirlenecektir. Bu nedenle sıra cetveli yapılıp, ihale alıcısı (alacaklı) aleyhine fark doğduğunun tespit edilmesi, diğer bir ifade ile alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekir. Henüz sıra cetveli yapılmadan ve haciz koyduran üçüncü kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden, alacaklıdan ihale bedelini yatırmasının istenmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak ihale alıcısı haciz alacaklısının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra şikayetçi alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise ihale bedelini yatırması için süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.