Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3062 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18344 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Erzurum 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/04/2011NUMARASI: 2010/163-2011/220Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu hakkında üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmesi üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece itirazın kısmen kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davacının, A.. Ç..'e (Ç..'ya) noter aracılığı ile eczaneyi işletme ve diğer işlemleri yapmak üzere vekaletname verip vermediği hususlarının noterlerden müzekkere ile sorulmasını talep etmiş; sonraki aşamalarda dosyaya Ankara 47 .Noterliği tarafından düzenlenmiş 24.07.2008 tarih ve 21981 yevmiye nolu vekaletname fotokopisini sunmuştur. Borçlar Kanununun 388/son maddesine göre; hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz. Bu durumda yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, vekile verilen vekaletnamede senet düzenlenmesi için açıkça yetki verilmesi zorunludur. Dosyaya sunulan vekaletname fotokopisinde, bonolarda keşideci olarak görünen Ş.. M..'nun, A.. Ç..'i (Ç..'yı) "senet tanzim etmeye ve imzalamaya" yetkili kıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda vekaletname içeriğine göre, senet tanzim etme konusunda kendisine açıkça yetki verilen A.. Ç.. (...) tarafından borçlu adına düzenlenecek senetlerden dolayı borçlu sorumlu olur. O halde mahkemece, gerektiğinde dosyaya sunulan vekaletname aslı da getirtilerek, senet tanzim etmeye yetki verilen A.. Ç.. (....) yönünden imza incelemesi yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.