Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30565 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28956 - Esas Yıl 2015





DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti;Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız sebeplerle fesh edildiğini beyanla feshin geçersizliğine, işe başlatılmaması ve boşta geçen süreye ilişkin ücret ve haklarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı İsteminin Özeti;Davalı vekili dava dilekçesi ile; davacının iş sözleşmesinin haklı sebeperle feshedildiğini, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.Gerekçe;Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshini haklı kılacak samimi ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla davacının işe iadesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz;Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Sözkonusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve iş yerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacının davalı işyerindeki çalışması esnasında agresifdavranışlar sergilediği, iş yerinde yaşanan bir olay sonrasında hakkında tutulan tutanak sebebiyle verdiği savunmasında “ Agresifdeğilim sinirliyim, agresifolayım aradaki dokuz farkı gör.” şeklinde bir ifade kullandığı anlaşılmış olup bu durum işveren bakımından geçerli fesih sebebi oluşturmakla davanın reddi gerekirken kabulü kararı yerinde olmayıp 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,2-Davanın REDDİNE,3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.