Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24741 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara Batı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2014/59-2014/609 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, imzaya itiraz edenin lehtar -1. ciranta konumundaki E.. Ö.. olduğu, takip alacaklısının ise 2. ciranta olup lehtarın cirosu ile senetleri iktisap ettiği, borçlu E.. Ö..'nın imzaya itirazı üzerine yapılan incelemede imzanın adı geçene ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Alacaklı, lehtar -1. ciranta E.. Ö.. ile doğrudan ilişki içerisinde olduğundan borçlu adına atılan imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonolardaki imzaların borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoları alan alacaklı, imza itirazı kabul edilen borçluya karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. O halde mahkemece, İİK’nun 170/son maddesi uyarınca; borçlu lehine takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.