Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30387 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18979 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu ...nin icra mahkemesine başvurusunda, adi ortaklık hakkında yapılan takibin iptalini istediği, mahkemece, aynı konudaki şikayetin ... İcra Hukuk Mahekemesi'nin 2013/4 E. sayılı dosyasında görülmekte olduğu gerekçesi ile derdestlik nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (...’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı) Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK. nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Somut olayda, ... İcra Hukuk Mahekmesi'nin 2013/4 E. -7 K. sayılı dosyasında verilen 12.06.2013 tarihli kararda, adi ortaklık hakkında yapılan takibin iptali ile ilgili bir hüküm bulunmadığı, mahkemece 25.07.2013 tarihli tavzih kararı ile icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, Dairemizin 26.02.2014 tarihli bozma ilamında; 25.07.2013 tarihli tavzih kararına yönelik temyiz itirazları değerlendirilerek, tavzih isteminin reddine karar verilmesi gerektiği yönünde mahkeme kararının bozulduğu, başka bir anlatımla adi ortaklık hakkındaki takibin iptali ile ilgili bir hüküm bulunmadığı ve dolayısıyla derdestlik şartının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Şikayete konu takipte, borçlu olarak ... iş ortaklığı gösterildiği ve adi ortaklık adına da ödeme emri çıkartıldığı görülmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır. O halde mahkemece... iş ortaklığı hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.