Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30379 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23633 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mardin İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/122-2014/63 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından davacı borçlular hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlular icra mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılmasını talebinde bulunmuşlar, mahkemece yazılı şekilde şikayetin reddine karar vermiş, hükmü davacı borçlular vekili temyiz etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesinde "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konuta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmüne, aynı Kanun'un 12. maddesinde "Hükmi şahıslara tebliğ, selahiyetli mümesilerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümesilne yapılan tebliğ muteberdir." ve 13. maddesinde "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş satlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." hükmüne yer verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 17. maddesinde de belirtildiği üzere bu madde uyarınca tebliğ yapılabilmesi için tebliğ esnasında muhatabın orda bulunup bulunmadığının tespiti yapıldıktan sonra muhatabın bulunmaması halinde daimi memur veya müstahdemlerine tebliğin yapılması gerekmektedir. Davacı borçlulardan N.. Y..'a tebligat "işyerinde daimi çalışanı S. K. imzasına tebliğ edildi" şerhi ile yapılmıştır. Somut olayda ise anılan madde uyarınca muhatabın tebliğ esnasında orda bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığından davacı N.e yapılan tebligat usulsüzdür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun'un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Diğer davacı borçlu S. İnş. Turç. Kur. Hiz. Gıda. Hayv. Ith. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne yapılan tebligatın ise "işyerinde daimi çalışanı S. K. imzasına tebliğ edildi" şerhi ile yapılmıştır. Somut olayda borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı şekilde ödeme emrinin tebliğ edildiği edildiğinden davacı borçlu şirkete yapılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesinde yer alan "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır" düzenlemesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve işin esasına girlerek süresinde ise sair talepleri yönünden inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde istemin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.