MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu şirket tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu şirketin, yasal süre içerisinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu şirket yetkilisi ...'ın İİK'nun 68/a-5. maddesinde yazılı meşruhatı taşıyan davetiye tebliğine rağmen duruşmaya mazeretsiz katılmadığı gerekçesiyle imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.Somut olayda, İİK'nun 170/3. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 68/a-5. maddesinde yazılı meşruhatı içeren ihtarlı davetiyenin borçlu şirket yetkilisine, muhatabın işe gittiğinin komşusu 53 nolu evin beyanıyla anlaşılması üzerine evrakın mahalle muhtarına teslim edildiği, 2 nolu haber kağıdının kapısına yapıştırılıp 53 nolu eve haber verildiği şerhi ile tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlunun temyiz dilekçesinde davetiye tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir.Bu durumda, davetiyenin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği, ancak bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, beyanına başvurulan ve imzadan imtina eden komşunun ad ve soyadının belirtilmediği, haber bırakılan komşunun kim olduğunun tevsik edilmediği görüldüğünden, tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olup usulsüzdür.O halde mahkemece borçlu şirket yetkilisine usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.Öte yandan, borçlu şirket yetkilisi ...'ın takipte ve davada taraf olmamasına rağmen, mahkemece gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterilmesi, maddi hataya müstenit olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.SONUÇ : Borçlu şirketin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.