Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3008 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 22757 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/06/2008NUMARASI: 2008/275-2008/765Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı, borçlu aleyhine çeke dayalı ilamsız takip başlatmış ve ödeme emri borçluya 7201 SK.nun 21. Maddesine göre 25.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takibi 25.2.2008 tarihinde öğrendiklerini tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, ayrıca imzaya, borca ve faize itirazlarını bildirmiştir.Mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığı, tebligatın usulüne uygun olmadığı, tebliğ tarihinin beyan edilen 25.2.2008 tarihi olarak düzeltilmesi gerektiği, bu tarihe göre de itirazın süresinde olduğu belirtilerek bilirkişi raporuna göre imza itirazının kabulüne, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkeme karar gerekçesinde borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığı belirtilmiş ise de dosyanın incelenmesinde takibin ilamsız takip olduğu görülmüştür.İlamsız takiplerde borçlu itirazını İİK.nun 62. Maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde İcra Dairesine bildirmek mecburiyetindedir. Buna göre, Mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin incelenmesi ile yetinilmesi gerekirken, İcra Dairesine bildirilmesi gereken imza itirazı hakkında da karar verilmesi doğru değildir.Diğer taraftan kabule göre de;Mahkemece, kararın gerekçe kısmında, takibe ıttıla tarihinin, borçlu vekilinin beyanında belirtilen 25.2.2008 tarihinin olduğu açıklanmış ise de, müşteki borçlunun adresinde 23.2.2008 tarihinde haciz tatbik edildiği dosya kapsamından anlaşılmakla, ıttıla tarihinin 23.2.2008 olarak tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.