MAHKEMESİ : Elmalı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/07/2014NUMARASI : 2014/48-2014/49 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda satıştan kendisinin haberdar edilmediğini, alacaklı banka tarafından değerinin çok altında alındığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, Mahkemece, istemin reddi ile borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır. 7201 Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmü ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmü yer verilmiştir. Somut olayda, borçlunun murisi olan şikayetçiye satış ilanının 03.04.2014 tarihinde; “eşi N. Ö. imzasına tebliğ edilmiştir ” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Satış ilanının anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükmü uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan eşine tebliğ edilmesi usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Diğer taraftan,İ.İ.K.’nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı Kanunun 129. maddesine göre, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK.nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir. Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK.nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekir. Temyiz incelemesine konu olayda aynı gün ihaleye çıkarılan 7 adet taşınmaz olup, bunlardan ikisi satılamamış, beş tanesi satılmıştır. Satışa çıkarılan taşınmazların tamamının muhammen bedelleri toplamı 558.448,00 TL olup 4.680,00 TL gazete ilan gideri, 510,00 TL kıymet takdiri bilirkişi ücreti, 56,85 TL memur yolluk gideri ve 132,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 5379 ,00 TL satış masrafı yapılmıştır. Satışı yapılan .. Ada 1 Parsel sayılı taşınmazın muhammen bedeli 329.400,00 TL olup oranlama yapılması sureti ile sözkonusu bu taşınmaza düşen satış masrafı 3.172,79 dır. Muhammen bedelinin %50’si 164.700,00 TL, satış bedeli ise bu tutara 1.000,00 TL ilavesi ile bulunan 165.700,00 TL olup; satış bedeli 3172,79 TL satış masrafını karşılamadığı için .. Ada 1 Parsel sayılı taşınmazın satışı İİK.nun 129.madde koşullarına uygun olarak gerçekleştirilmediğinden bu nedenlerle de usulsüzdür. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.