Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 22223 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Sakarya 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 04/10/2007NUMARASI: 2007/288-2007/297Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı senet lehtarı S.T.'ın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile keşideci F.i H.hakkında başlattığı takipteki incelenen senet fotokopisinde lehtarın avalist konumunda olduğu görülmüştür. Senet üzerinde üç adet imza bulunup takip alacaklısı lehtarın senetteki avalist imzasını inkar etmediği belirlenmiştir. Bu durumda lehtar ile avalist (senet borçlusu) sıfatının birleştiğinin kabulü gerekir. TTK.nun690. maddesi, aynı kanun 585. maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemeyeceği gibi, somut olayda gözlendiği üzere dolaylı olarak keşideciye avalist olamaz. Bir başka anlatımla bir kimse, hem lehtar hem avalist olamayacağından dayanak senet bono vasfında değildir. Bu durumda kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağından mahkemece İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar vermek gerekirken istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.