Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29808 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23026 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2014/444-2014/560 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu (icra kefili) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 38. maddesine göre, icra dairesindeki kefaletler, ilâm mahiyetini haiz belgelerden olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İİK.nun 39. maddesine göre de ilâma müstenit takip, son muamele tarihi üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar. İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar hakkında uygulanacak zamanaşımı süresi TTK'na göre değil İİK hükümlerine göre belirlenir. İcra kefilinin borcu icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaleti ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu için, bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerekir. Takip tarihi itibariyle zaman aşımını kesen haller 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 133. maddesinde düzenlenmiştir. Öte yandan zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifade eder. Somut olayda üçüncü kişi K.. B..’in 31.05.2002 tarihli haciz sırasında icra kefili olmak istediğini beyan ettiği, bu talebin kabul edilerek kendisine 21.06.2002 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, icra emri tebliğinden sonra, 01.04.2014 tarihli yenileme işlemine kadar icra kefili hakkında hiç bir işlem yapılmadığı, bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece borçlunun (icra kefilinin) zamanaşımı şikayetinin kabulü ile icra kefili yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun (icra kefilinin) temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.