MAHKEMESİ: Kadıköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/03/2012NUMARASI: 2012/36-2012/294Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takipte, borçlunun 3. şahıstaki alacağının haczedildiğini, haciz işleminin aynı alacağa haciz koyduran Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünün 2011/21370 Esas sayılı takip dosyasına bildirildiğini, buna rağmen 3. şahıstan tahsil edilen paranın Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünün 2011/21370 Esas sayılı takip dosyası alacaklısına ödendiğini, aynı alacak üzerinde hacizlerinin olmasına rağmen yapılan ödeme işleminin iptalini talep etmiştir.Mahkemece, şikayetçi tarafça alacağa konulan haczin ihtiyati hacze dayandığı ve yürütülen takibin, Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünce yapılan takibin kesinleşmesinden sonra olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK'nun 140. maddesinde; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar" düzenlemesine yer verilmiş olup, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Aynı Kanunun 100. maddesine göre ise, borçluya ait para veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar, hacze iştirak mümkün olup, anılan hükümler gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için ise mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu Üsküdar 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/29648 Esas sayılı takip dosyasından borçlunun, üçüncü şahıs nezdinde bulunan alacağına haciz konulduğu, ancak aynı alacak üzerinde Kadıköy 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/21370 Esas sayılı dosyasından da konulmuş haciz bulunduğu görülmektedir.Bu durumda, icra müdürlüğünce anılan yasal düzenlemeler uyarınca sıra cetveli yapılarak paranın paylaştırılması gerektiğinden; mahkemece şikayetin; "icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine" karar verilmek suretiyle kabulü gerekirken, henüz sıra cetveli düzenlenmeden mahkemece değerlendirme yapılarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.