Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29396 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22137 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2014NUMARASI : 2014/423-2014/449 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu şirket vekili, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir ara kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/42 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafça iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 03.02.2014 tarihinde; “İİK 179. maddesine göre alacaklıların ve borçlu şirketin hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması, davacı şirketlerin faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için İİK 106/1. maddesindeki takipler ve rehinli takipler hariç olmak üzere 6183 sayılı kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (kesinleşmiş prim ve idari para cezaları dahil) ile ilgili tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, tedbir, satış ve muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına” yönelik tedbir kararı verildiği, takibin ise tedbir kararından sonra 09.05.2014 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda; Ticaret Mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra alacaklı tarafından borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmış ise de; tedbir kararında, icra takibi yapılmaması veya yapılacak takiplerin iptali hakkında bir hüküm mevcut olmayıp, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından anılan tedbir kararı gereğince takibin iptaline karar verilemez. Ayrıca borçlu vekilinin şikayet tarihi olan 02.06.2014 tarihinden önce yaptığı başvuru üzerine icra müdürlüğünce 26.05.2014 tarihinde borçlu şirket hakkında tedbir kararı gerekçe gösterilerek icra takibinin durdurulmasına karar verildiğine göre, borçlunun eldeki şikayette hukuki yararı da bulunmamaktadır. O halde, mahkemece; borçlunun hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.