Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29175 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 29494 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Bursa 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/02/2010NUMARASI: 2009/1454-2010/200Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, senet bedelinin lehtara ödendiğini, ayrıca senedin vadesi 25/12/2004 iken tahrifat ile 25/12/2006 yapıldığını, gerçek vadeye göre alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini istediği görülmektedir.TTK.nun 690.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 615.maddesi hükmüne göre, "poliçe görüldüğünde, görüldüğünden muayyen bir müddet sonra veya keşide gününden muayyen bir müddet sonra ya da muayyen bir günde ödenmek üzere keşide olunabilir. Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren poliçeler batıldır….". Ayrıca vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarih olması halinde de senet bono niteliğini taşımaz.Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, dayanak senetteki vadenin 25/12/2004 iken yıl hanesindeki dört rakamının altı rakamına dönüştürülerek tahrif edildiğinin belirtildiği, diğer bir ifade ile takip dayanağı senedin tahrifat öncesi vade ve tanzim tarihinin 25/12/2004 olduğu görülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere vadenin, tanzim tarihinden önce olması halinde senedin kambiyo vasfı etkilenecektir. Ancak, her iki tarihin aynı olması bono niteliğini etkilemez. Mahkemece, borçlu vekilinin, İİK.nun 168/5.maddesi anlamında zamanaşımı itirazı niteliğindeki başvurusunun kabulü doğru ise de, zamanaşımı itirazı hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a-5 maddesindeki; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmü gereğince, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, olaya uygun düşmeyen İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bursa 3.İcra Mahkemesinin 03/03/2010 tarih ve 2009/1454 E. 2010/200 K. sayılı kararının birinci bendindeki “takibin İİK.nun 170/a maddesi gereğince iptaline” ibaresinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “ takibin İİK.nun 169/a-5 maddesi gereğince durdurulmasına” ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekilde İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.