Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2889 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17037 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Çorlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/12/2010NUMARASI: 2010/735-2010/874Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İ.İ.K.’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.Somut olayda, yukarıda açıklanan kurallara uygun olarak mahallinde keşif yapılıp şikayete konu taşınmazın değerinin ve borçlunun haline münasip bir evi alabileceği miktarın tespit edilmediği görülmektedir.O halde, mahkemece, duruşma açılarak, yukarıda açıklanan ilkelere göre, mahallinde keşif yapılmak suretiyle haczedilen taşınmazın değerinin ve borçlunun haline münasip bir ev alabileceği miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.