Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28884 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21815 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2011/1046-2014/438 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu belediye başkanlığının, banka hesabına uygulanan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 13.5.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; haciz konulan hesapta bir kısım kişilerin teslimatları olduğu, bu kişilerin de belediye adına tahsilat yapan veznedarlar olma ihtimalinin yüksek olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Rapor, ihtimale dayalı olmasından dolayı bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece, şikayete konu banka hesabına para yatıran kişilerin belediye veznedarı olup olmadıkları ve yatırdıkları paraların niteliği yada kaynağı borçlu belediyeden sorulmak suretiyle belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.