MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/07/2009NUMARASI: 2008/1588-2009/1685Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi 25.6.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında, haciz zaptına; borcun tamamına ferileriyle birlikte icra kefili olduğunu beyan ederek imzalamıştır. Borç miktarının bildirilmediği iddia edilmişse de; haciz zaptında, borcun takip talepnamesinde yazılı miktar olduğu ve uygulanacak faiz oranının da icra dosyası muhtevasında belli olduğu görülmektedir. Bu durumda şikayetçi kefalet ettiği miktarı ayrıca sınırlamadığından tüm takip miktarıyla faiz ve oranlarıyla da sorumludur. Nitekim 10.02.2010 tarih ve 2010/12-22 sayılı HGK ile de somut olaya benzer bir konuda aynı doğrultuda bir hüküm verilmiştir. Açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü ile icra kefiline gönderilen icra emrinin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.