Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 288 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8452 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlular vekilinin, diğer iddialarının yanında takibe konu senedin sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun, takip dayanağı bononun sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğuna yönelik başvurusu, borca itiraz niteliğindedir.Somut olayda, takibe konu senedin “30.04.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi” uyarınca 2. yıl kira bedeli olan 219.000 TL nedeniyle verildiği tarafların kabulünde olup, alacaklı vekili, 2. yıl kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe giriştiklerini belirtirken, borçlular vekili, (yine tarafların kabulünde olan) “09.10.2014 tarihli kira sözleşmesinin feshi ve ibra senedi” başlıklı sözleşmenin 2-b maddesi uyarınca kiralanan yere yapılan tadilatlar nedeniyle alacaklı ile yapılan mahsuplaşma sonucu herhangi bir kira borcunun kalmadığını iddia etmiştir.Taraflar arasından imzalanan sözleşmelerin taraflara karşılıklı edimler yüklediği, sözleşmedeki maddelerin yerine getirilip getirilmediği hususunda taraflar arasındaki uyuşmazlığın devam ettiği bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir.O halde, mahkemece, karşılıklı edimleri içeren “30.04.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi” gereğince “kira alacağı” nedeniyle alacaklıya verildiği sabit olan senetten doğan alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulü ile takibin itiraz eden borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.