Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2877 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 26021 - Esas Yıl 2005





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2005NUMARASI: 2005/1165-1310Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacak vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçluların talebi üzerine Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/525 Esas sayılı dosyasından 4.11.2004 tarihinde verilen iflasın ertelenmesine yönelik kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.5.2005 ve 2005/2808 E, 2005/5955 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmaktadır. İncelenen bozma kararı içeriğine göre, bozmanın (esasla ilgili) olduğu anlaşılmış az aşağıda yapılacak hukuki nitelendirmenin bozmanın bu özelliğide gözetilerek sonuçlandırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür. Ticaret Mahkemesince İİK'nun 179/b maddesi uyarınca verilen erteleme süresinin 1 yıl olduğu görülmektedir. Bu sürenin dolmasından sonra Ticaret Mahkemesince ayrıca yeniden aynı kanunun 179/b-4 fıkrası gereğince tedbir içeren bir başka karar da bulunmamaktadır. Esasen iflasın ertelenmesi şirketler hukukuna özgü geçici bir koruma olduğuna göre bozmadan sonra bu yönde bir karar oluşturulmasına olanak da yoktur. Bundan başka Hukuk Genel Kurulunun 19.6.1991 gün 323, 391, Hukuk Genel Kurulunun 10.9.1991 281-415 ve yine Hukuk Genel Kurulunun 25.9.1991 gün ve 955 ve 440 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere bozulan karar geçerliliğini ve yerine getirilme niteliğini yitirdiğinden bozmadan sonra erteleme kararının yasada öngörülen sonuçlarını sürdürmesi olanağı ortadan kalkmış bulunduğundan alacaklının icra takip işlemlerine devam etmesine artık bir engel bulunmamaktadır. O halde İcra Müdürlüğünce alacaklının takibi devam ettirmeye yönelik talebinin reddi yolunda işlem yapması yukarda açıklanan hukuki nedenlere uygun düşmediğinden mahkemece borçlular vekilinin ihtiyati haciz işlemlerinin ve gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) 17.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.