Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2873 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 24791 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Erzurum 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 02/11/2006NUMARASI: 2005/811-2006/482Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra dosyasında 250.000,00 YTL değeri tespit edilen 2 silolu beton santralinin satışına karar verildikten sonra icra müdürlüğünce Erzurum - Yakutiye Belediye Başkanlığı'na yazılan 07.12.2005 tarihli müzekkere ile gönderilen ilanın belediye hoparlöründen 3 kez ilan edilmesi ve düzenlenecek tutanağın icra müdürlüğüne gönderilmesi istenilmiştir. İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesine gönderilen belediyenin 21.11.2005 tarihli cevabında belediyede ses yayın cihazı bulunmadığından sesli yayınların yapılamadığı anlaşılmaktadır.İİK'nun 114/2 maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü gazete ile yapılıp yapılamayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine en uygun olacak şekilde tayin ve takdir olunmalıdır. İcra müdürü bu takdirini kullanırken hacizli malın tahmini değerini, niteliğini, ve Türkiye genelinde alıcı çıkacak özellikte olup olmadığını gözetmek zorundadır. Satışın gerçekleşmesinde hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hemde borçlunun borcu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatinin dikkate alınması esastır. Her olayda hacizli malın kıymeti, niteliği ve satış bedeli gözetilerek satış memurunun ilanlarla ilgili kararı mahkemece denetlenerek bir karar verilmelidir.Somut olayda mahcuz beton santrali 250.000,00 YTL değerinde olup gazede ilanının yapılmaması talep ve talibi azaltıcı niteliktedir. Borçluya satış ilanının 1. artırma günü olan 21.12.2005 tarihinden sonra 22.12.2005 tarihinde tebliğ edildiği, satışa alacaklıdan başka katılanın olmadığı ve borçlunun artırma için müşteri temin imkanının elinden alındığı, ayrıca fiilen karar verilen belediye ilanının da gerçekleştirilmediği gözetildiğinde borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş olduğunun kabulü gerekir . O halde mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken aksine gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.