MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/1082-2014/248 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte borçlu 4077 sayılı kanunun 10. maddesi gereğince asıl borçluya başvurulmadan kendi aleyhine takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği ve şikayetin de süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. maddesinin 3. fıkrası "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" düzenlemesini içermektedir. Bu nedenledir ki; alacaklı banka, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemez. Bu konudaki başvuru şikayet niteliğinde olup, yasanın amir hükmüne de dayanıldığından, icra mahkemesine süresiz başvuru hakkı doğurur. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.