Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28674 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21307 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2013/718-2014/166 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatıldığı; borçluların 25.11.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ve sair şikayetlerini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinde bulundukları, mahkemece istemin kabulüyle ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir". Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. O halde mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin incelenerek, tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde şikayetçi borçlunun tebliğden haberdar olduğu tarih tespit edilip yukarıdaki kurallar çerçevesinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin değerlendirilmesi, buna göre başvuru süresinde kabul edilirse diğer şikayetler konusunda karar verilmesi gerekirken; bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.