Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28589 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22544 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2014/177-2014/287 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurarak; usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.'' hükmü yer almaktadır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre ise; '' Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Yasa'nın T Tebliğ İmkansızlığı Ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5. Maddesiyle eklenen 21/2. maddesinde de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.'' hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, iade edilmeyip "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda, borçlunun bilinen adresine çıkarılan ödeme emrinin borçlunun adresten ayrıldığı ve açık adresinin bilinmediğinden bahisle bila tebliğ iade edildiği, bu kez borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine TK'nın 10/2.maddesi yollaması ile aynı kanunun 21/2.maddesine göre tebligat çıkarıldığı, 27.12.2012 tarihinde dağıtıcı tarafından "Muhatap adresten taşınmıştır. Gösterilren adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeni ile TK'nın 21/2 maddesi gereğince Kılıçarslan muhtarı E.. T...'a 15.01.2014 tarihinde tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şeklinde şerh düşülerek tebliğ işleminin tamamlandığı, ancak tebligatta Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair meşruhatın bulunmadığı görülmektedir. O halde mahkemece tebligat usulsüzlüğüne dair şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.