Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28587 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29621 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2014/164-2014/456 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçiler icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayetleri ile birlikte kendilerine yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin “ Bilinen adrese tebligat başlıklı” 16/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan Yönetmelik hükmü uyarınca; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda; şikayetçi borçlu M.. E.. adına çıkartılan satış ilanı tebligatının “ ..... Mah. ...... Cad. No: 158/7 Acıbadem /Üsküdar / istanbul “ adresine tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 17.01.2014 tarihinde “ isim vermekten beyanı imzadan imtina eden komşusundan soruldu taşındığının beyan etti.Muhatabın adres kayıt sisteminde kaydı olduğundan tebliğ imkansızlığı sebebi ile evrak ........ Muhtarlığnın tebliğ edilmiş olup düzenlene 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” kaydı düşülerek tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu, tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır. Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2.maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1.maddesine ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine maddesine göre yapması kanuna aykırıdır. Diğer taraftan, muhatabın taşındığının beyan eden komşunun ismi tespit edilip imzası alınmadığın yapılan tebligat 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddelerine göre de usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği taraflara tebliğ edilmelidir. Şikayetçi Meliha 'ya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, istemin Şikayetçi Meliha yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.