MAHKEMESİ : Kırıkkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2013/402-2014/91 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ...... Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, Ankara 4. İcra Mahkemesi'ne yazılan talimat üzerine mahallinde yapılan keşif neticesinde bilirkişi raporu alınmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın davacının ihtiyacına uygun evsafta olduğu, borçlunun benzer bir taşınmazı 120.000 TL alabileceğini belirtir şekilde rapor tanzim edilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun Ankara ilinin daha mütevazi semtlerinde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmesi gerekir. Diğer taraftan, meskeniyet iddiasına konu olan taşınmazın tapu kaydında, borçlunun T. Garanti Bankası A.Ş. lehine 09.08.2007 tarih ve 17319 yevmiye numarası ile ipotek tesis edildiği görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. O halde, Mahkemece, T. Garanti Bankası A.Ş. lehine 09.08.2007 tarih ve 17319 yevmiye numarası ile tesis edilen ipoteğin tapudan mahiyeti belirlenip zorunlu ipotek olup olmadığı tespit edilmeli, zorunlu ipotek olmadığı belirlendiği takdirde bu kez haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmiyeceğinin anlaşılması halinde ise bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun, şikayete konu taşınmazının haciz tarihi itibari ile değeri ile Ankara ilinin daha mütevazi semtlerinde alabileceği haline münasip evin yine haciz tarihi itibari ile değeri, İİK'nun 82/12.maddesi gereğince belirlenerek, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına; şayet borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ...... Varlık Yönetim A.Ş.'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.