Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28533 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26683 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/51-2013/660 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 10/06/2014 tarih, 2014/14872 Esas - 2014/16885 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK’nun 82/1-4. maddesinde; borçlu çiftçi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin haczedilemeyeceği, aynı Kanun'un 82/1-7. maddesinde; borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ, bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevatın haczedilemeyeceği öngörülmüş, 82/3. maddesinde ise, bu malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, kapama antepfıstığı bahçesi niteliğini taşıyan 22000/42000 payı borçluya ait 119 Ada 13 Parsel ile yine aynı niteliği haiz borçlunun 118 Ada 368 Parsel sayılı taşınmazının tamamının haczine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 119 Ada 13 Parsel sayılı taşınmazın 22000/42000 hissesi üzerinden getireceği gelirin hesaplanması yerine, bu taşınmazın tamamı borçluya aitmiş gibi tamamından elde edilecek gelir hesaplanmış, 118 Ada 368 Parsel sayılı taşınmazın ise tamamının getireceği gelirin hesaplanması gerekirken ½ hissesinden elde edilecek gelirin hesaplanmak sureti ile her ikisinden elde edilecek toplam yıllık gelirin 39.738,00 TL olacağı beyan edilmiştir. O halde mahkemece, borçlu vekilinin bilirkişi raporuna 05.11.2013 tarihinde yaptığı itirazları da göz önünde bulundurularak, taşınmazlardaki borçlunun hisse oranlarına karşılık getireceği net gelir konusunda bilirkişiden ek rapor alınmalı ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenlerle Dairemizce bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10/06/2014 tarih ve 2014/14872 E., 2014/16885 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.