MAHKEMESİ : İstanbul 23. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/02/2015NUMARASI : 2015/166-2015/159Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ipotek alacaklısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İpotek borçluları vekili icra mahkemesine başvurusunda; İİK.'nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekkini talep etmiş, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, talebin kabulü ile ipotek kaydının terkinine karar verilmiştir. İİK.'nun 153. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın sicilline geçirilir. Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte tediyesini deruhde eden borçlu hakkında da yukarıki hüküm cereyan eder" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinin ipotek alacaklısına tebliğ edilmediği ve dosya üzerinden verilen karardan adı geçenin gerekçeli kararın tebliği ile haberdar olması üzerine sunduğu temyiz dilekçesinde, şikayet konusu ipoteğin şuyulandırma sonucu oluşan yüzölçümündeki artış sebebiyle konulduğu ve imar uygulaması sonucu oluşan ipotek kayıtlarında İİK'nun 153. maddesinin uygulanamayacağı ileri sürüldüğünden, uyuşmazlığın mahiyeti ve ipotek alacaklısı vekilinin iddiaları dikkate alınarak, öncelikle duruşma açılıp taraf teşkili sağlandıktan ve taraflar usulüne uygun olarak duruşmaya çağrıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : İpotek alacaklısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.