MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/06/2014NUMARASI : 2014/492-2014/710 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; kendisine yapılan kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatının usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı kabul edilerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun (6099 SK 9. md ile değişik, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren) 35.maddesi ve Yönetmeliğin 57. maddesine göre kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğlerin muhataba yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir Satış ilanı tebligatı borçlu H.. D..’in mernis adresine gönderilen tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine TK.'nun 35. maddesine göre yapıldığı görülmektedir. Tebligat Kanunu’ndaki 6099 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası, TK.'nun 35. maddesine göre, gerçek kişilere bu maddeye göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca yukarıda açıklandığı üzere daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması zorunludur. İlgilinin mernis kaydı bulunduğundan TK.nun 35. maddeye göre yapılan tebliğ usulsüzdür. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği taraflara tebliğ edilmelidir. Şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan H.. D..'e gönderilen kıymet takdir tebliği 09.10.2012 tarihinde doğrudan borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine (mernis) TK.m. 21/2'ye göre tebliğ edilmiş ise de; TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmaması nedeniyle yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligat da usulsüzdür İİK'nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazların tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedellerin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.