Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28503 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20259 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2014NUMARASI : 2014/378-2014/491 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Şikayetçi 3. kişi vekili icra mahkemesine başvurusunda, müvekkiline gönderilen 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle haciz ihbarnamesi tebligatlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin işlemlerin iptaline karar verilmiştir. Somut olayda 89/1-2-3 haciz ihbarnameleri şikayetçiye" adres kapalı olduğundan, TK'nun 21. maddesi gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarı imzasına tebliğ edildi. 2 nolu form kapısına yapıştırıldı" şerhinin yer aldığı görülmektedir. Muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği görülmüştür. Bu hali ile tebliğ işlemi mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde; "Tebliğ işlemi usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap yapılan tebliğ işleminden haberdar olmuş ise işlem muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. "düzenlemesine ver verilmiştir. Burada borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine ,usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm haciz ihbarnamelerin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.