Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2827 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26461 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2012NUMARASI : 2011/153-2012/711Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun imza itirazı icra mahkemesince kabul edilmiştir. İİK.nun 170/son maddesi hükmüne göre; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10u oranında para cezasına mahkum eder....."Somut olayda takip alacaklısı, senedin lehtarı olup, avalist tarafından senede atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, imza itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. O halde mahkemece borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.