MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2012/842-2014/243 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. İmza hakkında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişinin düzenlediği 24.10.2013 tarihli raporda imzanın borçlu keşideciye ait olduğunun belirlendiği, bu rapora borçlunun itirazı üzerine, mahkemece imza incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği adı geçen kurum tarafından düzenlenen 06.03.2014 tarihli raporda, bonodaki imzaların borçlu keşidecinin eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür. İİK.nun 170/3 . maddesinde “inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu” anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır. Kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı).Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Bir diğer anlatımla imzanın borçluya ait olmadığı yönünde bir belirleme yoktur. Bu nedenle anılan rapor 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporunun aksini ispata yeterli olmadığından, alacaklının imzanın borçluya ait olduğu iddiasını ispatlamadığı sonucuna varılamaz. Aksine 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporu ile alacaklı, bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu ispatlamıştır.Borçlu 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ederek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğine göre masrafın da kendisi tarafından karşılanması gerekir. Bu durumda mahkemece, borçlunun 24.10.2013 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin itirazı yerinde görülerek yeniden bilirkişi incelemesine karar verildiğine göre, masrafı borçlu tarafından karşılanmak üzere yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, herhangi bir tespit içermeyen Adli Tıp Kurumu raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.