MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/02/2012NUMARASI : 2011/1268-2012/93Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte borçlunun, senetteki imzanın ıslak imza olmadığını, imzanın kaşeden ibaret olduğunu beyanla, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.TTK'nun 692. maddesinde; bir çekin "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi; kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi; ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını; ödeme yerini; keşide gününü ve yerini; çeki çeken kimsenin (keşidecinin) imzasını ihtiva edeceği, aynı yasanın 668. maddesinde ise; "poliçe üzerindeki beyanların el yazısı ile imza edilmesi gerektiği, el yazısı ile olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el ile yapılan veyahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamayacağı" hükümlerine yer verilmiştir.Somut olayda takip konusu çek, yukarıdaki düzenlemede belirtilen tüm vasıfları taşıyan kambiyo senedi niteliğindedir. Borçlunun iddiası imzanın ıslak imza olmadığı, kaşeden ibaret olduğu yönünde olduğundan, TTK'nun 668. maddesi gereğince, takibe konu çek üzerindeki imzanın kaşeden ibaret olması halinde geçerli olmayacağı nazara alınarak, mahkemece imza üzerinde uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.