MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2013/967-2014/325 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsusu haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emri S... G.. isimli şahsa tebliğ edilmiş ise de borçlunun bu isimde bir çalışanı bulunmadığı, tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine aykırı olduğunu, usulsüz tebliğ işleminden 24.10.2013 tarihinde haberdar olduklarını belirterek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği ve İstanbul İcra Dairesini yetkili olduğunu belirterek yetkiye itiraz ettiği, Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin “.....mahalse i.... caddesi ......Sokak No:6 Topkapı/Zeytinburnu/İstanbul adresinde “Muhatap yetkili iş takibi icin piyasa olduğundan aynı adreste daimi çalışan ehil ve reşit S.. G.... imzasına tebliğ edildiği” şerhi ile 27.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ evrakında S.. G...'ın ismi ve imzası üzerine borçlu şirketin kaşesininde basılmış olduğu anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesinde “İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir:” hükme yer almaktadır. Bursa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/8437E. Sayılı takip dosyasından borçlu şirket adına aynı adrese çıkartılan örnek 7 ödem emrinin19.09.2013 tarihinde, Bursa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/8772E. Sayılı takip dosyasından borçlu şirket adına aynı adrese çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin 21.10.2013 tarihinde, Bursa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/8888E. Sayıl takip dosyasından borçlu şirket adına çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin 21.10.2013 tarihinde S.. G.. imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun İcra Mahkemesi'ne sunduğu dilekçe ekinde bulunan 02.05.2013 tarihli imza sirkülerinden anlaşıldığı üzere borçlu şirketin yetkilisi olan Güler Kayadibinli aleyhine İstanbul 33. İcra Müdürlüğü'nün 2013/193Talimat sayılı dosyasından 31.10.2013 tarihinde Kaptanpaşa mahallesi ......sokak .... Plaza Kat 15 Okmeydanı-İstanbul adresinde haciz işlemi yapıldığı ve haciz tutanağının 2. sayfasında “...Adreste ilk girişte S.. G... olduğunu beyan eden şahıs hazır bulundu...” tespiti ile tutanağın devamında “...S.. G... söz aldı. Bana tebligatı alın diyorlardı aldım dedi...” tespitinin yer aldığı görülmektedir. 08.11.2013 tarih ve 8439 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan ilana göre borçlu şirketin, haczin yapıldığı adreste şubesinin açılmış olduğu gibi, borçlu şirketin hacze konu menkuller yönünden Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/666E. Sayılı dosyasından istihkak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 8. maddesinde yer alın ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evrakı ve haciz tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan evraklardandırlar. Şikayet ve itiraza konu olan mevcut takip dosyası ile yukarıda belirterek 3 ayrı takip dosyasından gönderilen ödeme emirlerinin borçlu şirketin çalışanı olarak S... G...'a tebliğ edildiği, İstanbul 33. İcra Müdürlüğü'nün 20130193 Talimat sayılı dosyasından tutulan haciz tutanağında da S... G...'ın tebligat evraklarını kendisine verilen talimat doğrultusunda kabul ettiğine ilişkin beyanı yer almaktadır. Her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre S,, G,,,'ın borçlu şirketin çalışanı olduğuna ilişin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişilere tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenlemenin bulunmadığı gibi önemli olanın tebligat evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığı noktasıdır. Belirtilen 4 ayrı takip dosyasından gönderilen tebligat evrakının S.. G...'a tebliğ edilmiş olması, adı geçen şahsında kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirketin kaşesinin basılarak kabul edilmiş olması dikkate alındığında, örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği S.. G...'ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulü gerekir. Borçlu şirketin yetkilisinin iş takibi için piyasada olduğunun tespit ve tevsik edilerek borçlu şirketin çalışanı S.. G...'a örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edilmesi işleminde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Belirtilen bu gerekçe ile usulsüz tebligat şikayetinin esastan, yetki itirazının ise İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.