Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28010 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28099 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kırıkkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2014NUMARASI : 2012/498-2014/262 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda ihaleye konu taşınmazların kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek şikayet yoluna başvurmuş; daha sonra kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine dair aynı gerekçeyle ihalenin feshi davası açmış ve icra mahkemesince ihalenin feshi davasına ilişkin dosyanın usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dosya ile birleştirilmesine, kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle de ihalenin feshine karar verilmiştir. Şikayetçi tarafından sadece kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş, kıymet takdirinin düşük tespit edildiği iddia edilmemiştir. İK'nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirinin düşük olduğuna ilişkin iddiaların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazların tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi , muhammen bedellerin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, borçlu tarafından kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmüş, ancak kıymet takdirinin yanlış tespit edildiğine ve düşük olduğuna dair bir iddiada bulunulmamıştır. İhalenin feshi nedeni olarak satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. İcra dosyasından satış ilanının borçluya 03.09.2012 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen sebeplerle şikayetçinin kıymet takdirinin yanlış yapıldığına dair bir itirazı bulunmayıp sadece kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürüldüğünden ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshi talebinin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.