MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/05/2014NUMARASI : 2014/177-2014/489 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçluların, sair itirazları ile birlikte takibe konu senedin 01.04.2014 tarihli sözleşme kapsamında düzenlenen teminat senedi olduğunu belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları). Somut olayda, borçluların itirazına dayanak gösterdiği alacaklı ile borçlular arasında imzalanan 01.04.2014 tarihli sözleşmenin teminat başlıklı 24. maddesinde, 500.000,00 TL bedelli teminat olarak tanzim edilen bir senedin alındığının belirtildiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde, “...şirkete olan borcun teminatı olarak takip müstenidi bono verilmiştir...”, “....dava konusu bono bizzat borçlu şirketin borcuna karşılık olarak teminat amaçlı alınmış olup ancak borç ödenmeyince de teminat olarak verilen bono işleme konulmuştur” şeklinde beyanlar vardır. Borçlunun itirazı, alacaklının cevabı ve sözleşmede yer alan açıklama karşısında teminat olgusunun ispat edildiğinin kabulü gerekir. Bono bedelinin tahsilinin gerekip gerekmediği veya ne kadarının tahsil edilebileceği yargılamayı gerektirir. Bu durumda senet kayıtsız ve şartsız bir ödeme vaadini içermediğinden anılan senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapılamaz. O halde mahkemece, teminat iddiası ispat edilmiş olmakla, dayanak senet TTK'nun 776/1-b maddesinde yer alan kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi unsurunu içermediğinden, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.