Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27824 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19989 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 17. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2010/1307-2014/169 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlular hakkında çeke dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı, borçlular vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak; çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, düzeltmedeki paraf imzasının keşideci borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını, çekin tahrifattan önceki gerçek keşide tarihine göre ibrazın süresinde olmadığı gibi, belirtilen bu tarihe göre zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek takibe karşı şikayet ve itirazda bulunduğu, mahkemece istem kabul edilerek İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlunun söz konusu itirazları sabit olduğu takdirde, çekin TTK'nun 796. ve 808. maddelerinde (6762 Sayılı TTK'nun 708 ve 720. maddelerinde) öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacak ve İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir. Takibe konu çekin keşide tarihi 25.04.2010’dur. Bilirkişi İsmail Çakır tarafından düzenlenen 09.12.2013 tarihli raporda; keşide tarihi altındaki değişikliği onaylar mahiyetteki imzanın keşideci şirket yetkilisi B.. A..’a ait olduğu, keşide tarihinin aylar hanesinin birler basamağındaki "4" rakamı üzerinde yapılan incelemede ise "4" rakamının yazımında kullanılan kalemin, keşide tarihinin diğer rakamlarında kullanılan kalemden farklı olduğu, "4" rakamının altında farklı kalem bakiyeleri görülmüşse de evvelce mevcut rakam üzerinden mükerrer gitmelerden dolayı alttaki rakamların tespit edilemediği, "4" rakamının yazımında kullanılan kalemin, keşide tarihi altındaki değişikliği onaylar mahiyetteki imzada kullanılan kalemden farklı olduğunun tespiti nedeni ile tahrifat niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Çekin keşide tarihinin aylar hanesindeki düzeltmenin borçlu şirket yetkilisine ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre, "4" rakamının yazımında kullanılan kalemin, keşide tarihi altındaki değişikliği onaylar mahiyetteki imzada kullanılan kalemden farklı olması, bu düzeltmeyi geçersiz kılmaz. Bu durumda çekin keşide tarihinin 25.04.2010 olduğu kabul edilmelidir. Belirtilen bu keşide tarihine göre 29.04.2010 tarihinde yapılan ibraz süresinde olduğu gibi, 21.10.2010 olan takip tarihinden önce ibraz süresinin bitim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 726/2. maddesine göre çekten kaynaklanan borcun zamanaşımına uğraması da sözkonusu değildir. O halde mahkemece; borçluların şikayet ve itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabul edilerek takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.