Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2781 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25230 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/06/2012NUMARASI: 2012/627-2012/585Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İhtiyati haciz; İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından" borçlunun malları ve hakları üzerinde konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İİK'nun 264.maddesinin "ihtiyati haczi yaptıran alacaklının 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açmasını zorunlu kılan" hükmünden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, farklı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan ve HUMK'nun 101 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri, ancak daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24.05.2012 tarih ve 2012/865 Değişik iş sayılı, takip konusu 04.07.2011 tarihli kredi sözleşmesi için verilen ihtiyati haciz kararı, genel anlamda bir takip işlemi olmadığından ve mevcut bir takip var iken hüküm altına alındığı için, bu aşamadan sonra alacaklının ihtiyati haczi tamamlayan merasim yönünden ve İİK.'nun 264. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede takip talebinde bulunma zorunluluğu yoktur. Zira, bu kural icra takibine başlamadan önce alınan ihtiyati haciz kararları içindir. Alacaklı vekili ihtiyati haciz kararını süresinde ve 29.05.2012 tarihinde infaz ettirdiğine göre, somut olayın özelliği göz önüne alınıp şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.