Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27750 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19117 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Dazkırı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/03/2014NUMARASI : 2013/25-2014/9 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte 15.000,00 TL asıl alacak, 580,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.580,00 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek %29 faizi ile tahsilinin istendiği, talep edilen faizin cinsinin belirtilmediği, takibin bu haliyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. Somut olayda 24.10.2005 tarihli takip talebinde yürütülmesi istenen işleyecek %29 faiz oranının, avans faiz oranına denk geldiği, bu durumda talep edilen faiz oranı, belirtilen faiz oranlarına uygun olduğundan, alacaklının da; takipten sonrası için, avans faiz oranının uygulanmasını istediği sonucuna varılabilir. Dolayısıyla, takip tarihinden sonraki dönem için işlemiş faizin belirlenmesinde değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılması gereklidir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen kurallar göz önünde bulundurularak ve HMK. nun 266/1. maddesi koşullarında, konusunda uzman ehil bir bilirkişiye dosya tevdii olunarak, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, icra müdürlüğünce yaptırılan hesaplamanın doğruluğu da denetlenerek, yanlış olduğunun belirlenmesi halinde İİK'nun 17. maddesi gereğince hesap tablosunun düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.